bugün
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın10
- vatandaşlık farkı alan otel21
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler9
- sözlük kızından gelin olmaz9
- cumaya gidenlerin çok azalması23
- ayça tilki9
- bik bik'in balona binmesi34
- anın görüntüsü16
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız11
- alınan en güzel iltifat11
- bir kadının yemek ısmarlaması14
- ideal duş alma sıklığı14
- türkiyede çok abartılan arabalar8
- futbolcu ismiyle nick almak10
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim8
- icardi190524
- artificialintelligence15
- icardi1905 silik olsun kampanyası20
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- yol bitimindeki kuytu mekan8
- suriyeliler suriye'ye dönsün9
- erkeğe ne hediye alınır31
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız17
- uzağı göremeyen insan10
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım19
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- integralin müfredettan kaldırılması15
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı15
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın13
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel16
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
entry'ler (69)
maçtan anlamam ama mevzu başlığa mantıksal geyik ekseninden yaklaşcak olursak ; her sene bu kupa için kupa sahibi olacak takım yenileniyorsa, başlık şu olmalı : (bkz: uefa kupasinın kadikoy de gs ile tur atmasi)
yeni bir tanım yaparsam ben şimdi bu başlığa ve benim arkamdan da yaptığım tanımın yolunda yeni tanımlar eklenirse, ben "avangart", peşimden gelenlerse "avangart çakması" olurlar.bıdı bıdı
daha yenilebilir bir tanım için (bkz: mozaik pasta)
güzel olması bir yana "ahlak ötesi insan" tavrı oluşturmaya çalışması bünyesinde onu hiçbir zaman olduğu gibi görünmekten geri koymuyor, beni duyuyorsa kendisine sesleniyorum: kendin ol, sen ol ama "o" olmaya çalışma.*
bazı yörelerde "radara düşmek" şeklinde söylendiği de görülmüştür. bu yörelerde bulunan trafik polisleri de bu jargonu kullanabilirler.*
ne istemez diye düşünmek yerine, neyi istemez hale getirdim acaba ben onu diye kendi kendine sorulunca anlamı derunileşip, daha manidar bir soru formatı olacağına inandığım, niyet okuyucu sözcük topluluğudur. kadınlar ne ister cümlesi ise aynen bunun karşısında yer almakla beraber, "ne ister?" yada "ne istemez?" sorularından hangisinin ergonomik olduğu ise kadınından kadınına değişiklik gösterir derim ben.
kadınlar ne ister başlıklı entry nin açılma sebebi olabilecek gün bu gündür deyu; bendeniz. dünya kadınlar gününün mart ayına denk gelmesi ise bir diğer ironik durum olsa gerek neden mi, bir bakınız vereyim hemen (bkz: mart kedisi). bu bir hakeret değil çağrışım denilen şeyin en alası tarafımdan yapılıyor bu kutlu günde erkek kediler daha çok alakadar oluyor bu ayda dişi kedilerle, insanlarda birbirine şakalar yapmaya başlıyor bu günlerde, geceleri duyulan kedi mırıldanmalarına ithafen. velhasılı müzeler haftası gibi bir etkinlik düzenlensin kadınlar gününde, öğrenci milletine iltimas tanınsın, her yönüyle kadın ele alınıp tartışılsın taki kadınlar ne istemez başlıklı bir entry açılana kadar. **
bu tamlamayı karşılayacak insan bünyesine dair bir bakınız: (bkz: yalama olmak)
eser bir sevgiliden ayrılışı vurgulamaktadır ama iki kişilik sıradan bir sevdanın taraflarından birisinin tren garında sarfettiği histerik davranışların sözlerde yansıması olarak değil, yada bunun akabinde işi geyiğe vurupta "en acısızı çabuk ve hızlı olanıdır" şeklinde bir cümleyi kurmayı sağlayacak olanında değil; bu ayrılışın taraflarından birisi bir babadır, diğer taraf ise o babanın kızıdır.
bu baba şair orhan seyfi orhon'dur, bu şiiri ise kızının öldüğünün alametidir, "gözyaşım akmayacaktın" nameleri babanın kızına verdiği sözden ileri gelmiştir ki, alev halinde düşen damlalar sözün tutulamadığını gösterir, bu söz ise kızı öldüğünde ağlamayacağıdır...**
ama her türlü ayrılığa adapte edilebilcek bir formatı vardır özelliklede yusuf nalkesen bestesiyle geriye dönüşü olabilecek ayrılıkları anlatır sanki** ve sevgili geri döndüğünde yüzüne şu bakınızı vermek gerekir: (bkz: demedim mi)***
bu baba şair orhan seyfi orhon'dur, bu şiiri ise kızının öldüğünün alametidir, "gözyaşım akmayacaktın" nameleri babanın kızına verdiği sözden ileri gelmiştir ki, alev halinde düşen damlalar sözün tutulamadığını gösterir, bu söz ise kızı öldüğünde ağlamayacağıdır...**
ama her türlü ayrılığa adapte edilebilcek bir formatı vardır özelliklede yusuf nalkesen bestesiyle geriye dönüşü olabilecek ayrılıkları anlatır sanki** ve sevgili geri döndüğünde yüzüne şu bakınızı vermek gerekir: (bkz: demedim mi)***
bahar mevsiminin başlangıcıyyla ortaya çıkabilecek ruhsal sorunlarını betimlemesi yanında, değişik gruplarda* farklı şekillerde ortaya çıkan**, bir mevsimlik tavana vuruş durumu*...
ve bir cahit sıtkı tarancı şiiri:
ilk sevgilinin gülüşüne benzer
bir nisan havası değil mi esen?
zincirlere, kelepçelere inat,
kanatlarımı açmak zamanıdır;
allaha ısmarladık kaldırımlar.
giyenler düşünsün dar elbiseyi,
ölçülü sözü, hesaplı adımı
ben kurtuldum kafeste kuş olmaktan;
saltanat sürer gibi uçuyorum,
erik ağacı gelin olduğu gün.
hayranım bu şehrin bacalarına
irili ufaklı hep bir ağızdan.
nasıl derinden bu gökyüzüne doğru
bir türkü söylüyorlar öyle sessiz!
dumanın daim olsun güzel baca!
yuvası saçakta kalan kırlangıç,
yavrusu dallara emanet serçe,
derken camiler üstünde güvercin
minareler katından geçiyorum
gökyüzü mahallesi istanbulun
süt beyaz bir martıyım açıklarda
gemilere ben yol gösteriyorum,
buğday ve ilaç yüklü gemilere
bir kanat vuruşta bulutlardayım;
bir süzülüşte vatanım dalgalar!
ve bir cahit sıtkı tarancı şiiri:
ilk sevgilinin gülüşüne benzer
bir nisan havası değil mi esen?
zincirlere, kelepçelere inat,
kanatlarımı açmak zamanıdır;
allaha ısmarladık kaldırımlar.
giyenler düşünsün dar elbiseyi,
ölçülü sözü, hesaplı adımı
ben kurtuldum kafeste kuş olmaktan;
saltanat sürer gibi uçuyorum,
erik ağacı gelin olduğu gün.
hayranım bu şehrin bacalarına
irili ufaklı hep bir ağızdan.
nasıl derinden bu gökyüzüne doğru
bir türkü söylüyorlar öyle sessiz!
dumanın daim olsun güzel baca!
yuvası saçakta kalan kırlangıç,
yavrusu dallara emanet serçe,
derken camiler üstünde güvercin
minareler katından geçiyorum
gökyüzü mahallesi istanbulun
süt beyaz bir martıyım açıklarda
gemilere ben yol gösteriyorum,
buğday ve ilaç yüklü gemilere
bir kanat vuruşta bulutlardayım;
bir süzülüşte vatanım dalgalar!
bir şeyleri** ayırt etme nedeni olabilecek, genel tuvaletlerde* erkekler tuvaleti kısmında yer alan, kullananı prostat yapmaya meyilli, ayaküstü sohbet ünitesi adıyla anılabilecek, çeşitli şekilleri*mevcut, ergonomik olması hasebiyle kullanımı yaygın, paranoyak ataklara sebebiyet vermesi muhtemel, dadaist sanatın temsilcisi marcel duchamp tarafından layık olduğu değeri bulmuş, maskulen kimliğin yapı taş*larından biri.
kullanımı için: http://www.youtube.com/watch?v=izo1mcavymw
olduğu yer için : (bkz: erkekler tuvaleti)
paralı olduğu yer için (bkz: paralı tuvalet)
kullanımı için: http://www.youtube.com/watch?v=izo1mcavymw
olduğu yer için : (bkz: erkekler tuvaleti)
paralı olduğu yer için (bkz: paralı tuvalet)
örnekli tanım: kendimi küçültecek espiriler yapmıyorum ama nedense herkes küçüldüğümü anlayınca gülüyor!****
ve bir mustafa suphi şiiridir ki:*
Geride gotik sancılar bırakarak
Masada kaldı gül
dir damla gözyaşıyla.
II.
Ve suskundu, zaman durmuştu.
Marsilyada
acemi bir cinayet işleniyordu
ben kendimi öldürüyordum
Attilâ ilhan bana kızıyordu
gelip gözlerimi kapıyordum
III.
Ve böyle uzayıp gidiyordu
bulvarda cinayetler
Bütün aşkları gözetime alarak.
ve bir mustafa suphi şiiridir ki:*
Geride gotik sancılar bırakarak
Masada kaldı gül
dir damla gözyaşıyla.
II.
Ve suskundu, zaman durmuştu.
Marsilyada
acemi bir cinayet işleniyordu
ben kendimi öldürüyordum
Attilâ ilhan bana kızıyordu
gelip gözlerimi kapıyordum
III.
Ve böyle uzayıp gidiyordu
bulvarda cinayetler
Bütün aşkları gözetime alarak.
eriklerin sonbaharı haber veren cinsi diyebiliriz, hatta adıyla anılan rengi de vardır*, tadı derseniz ekşinin orta sıralarında seyretmektedir* ve hatta bir güzel ekleme yapmak farzdır bu erik için* *
yaz
yaz bitmeden gel
yapraklarım solmadan
narlar olmadan gel
gün devrilmeden
yeşil erik beyaz örtüye konmadan gel* * diye devam eder bu sezen aksu şarkısı...
yaz
yaz bitmeden gel
yapraklarım solmadan
narlar olmadan gel
gün devrilmeden
yeşil erik beyaz örtüye konmadan gel* * diye devam eder bu sezen aksu şarkısı...
latince kökenli, fransızca dan bize uzanan bu sözcük, doğuştan depolanmış yumurtaların tükenmesini anlatır ki; toplumsal mesaj verdiği de görülmüştür can yücel'in şu şiiriyle:
yardımı kesildi ya amerikan dostluğunun
gençler, kendinize mukayyet olun!
kime saldıracağı belli olmaz haaa
adetten kesilmiş kibar o...punun.
can yücel
yardımı kesildi ya amerikan dostluğunun
gençler, kendinize mukayyet olun!
kime saldıracağı belli olmaz haaa
adetten kesilmiş kibar o...punun.
can yücel
sert* olanı da mevcut bulunan, anlattığından fazlasını anlamak isteyenlere ithaf, anlatmak istemedklerini anlayanlara inat, varlığı kendinden öncekine bağlı, içe alıcı konumdaki***, hilal şeklindeki, ayırıcı* işaret...
ayrıca tam bu anda, şu behçet necatigil şiirine işaret etmek yerinde olur:
kitaplarda ölmek
adı, soyadı açılır parantez
doğduğu yıl, çizgi, öldüğü yıl, bitti
kapanır, parantez..
o şimdi kitaplarda bir isim, bir soyadı
bir parantez içinde doğum, ölüm yılları.
ya sayfa altında, ya da az ilerde
eserleri, ne zaman basıldıkları
kısa, uzun bir liste.
kitap adları
can çekişen kuşlar gibi elinizde.
parantezin içindeki çizgi
ne varsa orda
ümidi, korkusu, gözyaşı, sevinci
ne varsa orda.
o şimdi kitaplarda
bir çizgilik yerde hapis,
hâlâ mı yaşıyor, korunamaz ki,
öldürebilirsiniz.
ayrıca tam bu anda, şu behçet necatigil şiirine işaret etmek yerinde olur:
kitaplarda ölmek
adı, soyadı açılır parantez
doğduğu yıl, çizgi, öldüğü yıl, bitti
kapanır, parantez..
o şimdi kitaplarda bir isim, bir soyadı
bir parantez içinde doğum, ölüm yılları.
ya sayfa altında, ya da az ilerde
eserleri, ne zaman basıldıkları
kısa, uzun bir liste.
kitap adları
can çekişen kuşlar gibi elinizde.
parantezin içindeki çizgi
ne varsa orda
ümidi, korkusu, gözyaşı, sevinci
ne varsa orda.
o şimdi kitaplarda
bir çizgilik yerde hapis,
hâlâ mı yaşıyor, korunamaz ki,
öldürebilirsiniz.
sen adlı ikinci tekliğin, sıralamada* birinci teklik olan "ben"den**, öne geçtiği, sanki "ben"in sebebinin "sen" olduğunu anlatır, birinci çokluk olan "biz"e doğru ilerleyen bağlaçlı*, sözcük grubu....
hatta ve hatta bir ahmet hamdi tanpınar şiiri:
içme, ilk yudumda zehirler seni
bahtın kadehime döktüğü şarap.
her akşam koynunda uyutur beni,
her sabah alnımdan öper ısdırap.
sen, yirmi yaşında bir baharsın ki
gölgende neş'enin rüzgârı eser.
düşünen alnımda benim her çizgi
baharı olmayan bir kışa benzer
sana ufuklar "gel"diye bağırır,
ellerinde çiçek haykırarak;
seni gür sesiyle hayat çağırır,
beni de çiğneyip geçtiğin toprak.
hatta ve hatta bir ahmet hamdi tanpınar şiiri:
içme, ilk yudumda zehirler seni
bahtın kadehime döktüğü şarap.
her akşam koynunda uyutur beni,
her sabah alnımdan öper ısdırap.
sen, yirmi yaşında bir baharsın ki
gölgende neş'enin rüzgârı eser.
düşünen alnımda benim her çizgi
baharı olmayan bir kışa benzer
sana ufuklar "gel"diye bağırır,
ellerinde çiçek haykırarak;
seni gür sesiyle hayat çağırır,
beni de çiğneyip geçtiğin toprak.
ironik durum, acınılası hal, (bkz: tutunamayanlar).